Borsa Bilgileri

26 Eylül 2010 Pazar

Türkiye Ekonomisinde Enflasyon Oranları ve Enflasyon Sepeti

Türkiye Ekonomisinde Enflasyon Oranları ve Enflasyon Sepeti

23 Eylül 2010 Perşembe

2010 Yılının İlk Yarısı Tamamlanırken Türkiye'de İstihdam

2010 yılının ilk yarısında istihdam

Uluslararası Finansman Ders Notu

Uluslararası Finansman

20 Eylül 2010 Pazartesi

Et piyasasında neler oluyor?



Son günlerde et piyasasından garip kokular gelmeye başladı. Önceleri hayvan azlığından dolayı fiyatların yükseldiği söylendi ve canlı hayvan ithaline gidildi. Daha sonra ise karkas et ithalatına izin verildi. Bu da yetmedi ve şimdi de yerli büyük markalara ait etlerde virüs tespit edildi haberi yayılmaya başladı. Bu son haber ise besicileri çileden çıkarmış durumda. Çünkü büyük markalar etleri besicilerden temin ediyor ve virüs haberleri de besicileri zor durumda bırakıyor. İşin ilginç tarafı ise Doğu Anadolu Tarım Üreticileri ve Besicileri Birliği başkanı Nazmi Ilıcalı dikkatleri çektiği nokta. Ilıcalı " Önce canlı hayvanı ithal edip burada keseceğiz dediler, sonra vazgeçtiler karkas et getireceğiz dediler. Etten hiç anlamayan şirketler, bir bakıyoruz et üretimine giriyor. Et piyasasında bir şeyler dönüyor ama tam anlam veremiyoruz" dedi. Nazmi Ilıcalı'ya katılmamak elde değil. Et piyasasında tam olarak neler döndüğüne biz de anlam veremiyoruz. Ama bu son olayla birlikte yerel besicilerin bitirilmeye çalışıldığı da uzak bir ihtimal değil gibi görünüyor. Et piyasasından gelen bu garip kokular ileri ki zamanlarda netleşecektir.

Haberin ayrıntıları: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=143896

18 Eylül 2010 Cumartesi

iPhone 4 meydan muharebesi

Turkcell'in 24 Eylül 2010 tarihinde iPhone 4'ü meraklıları ile buluşturacağını medya kuruluşlarına iletmesinin hemen ardından (1 saat 1 dakika sonra), Vodafone'dan yanıt geldi. Vodafone Türkiye'de aynı gün yani 24 Eylül'de iPhone 4'ü pazara sunacaklarını bildirdi. Her iki şirkette iPhone 4 için tanıtımda bulunarak müşterileri kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Peki nedir bu iPhone 4'ün özellikleri? Apple'ın son teknolojisi olan bu telefon, dünyanın en yüksek çözünürlüğe sahip telefonu olma ünvanını taşıyor. Bunun yanında HD kalitesinde video çekme özelliğine sahip. iPhone 4, WiFi üzerinden görüntülü görüşme imkanını da sunuyor. Paslanmaz çelik ve camdan oluşan dış yapısı, LED flaşlı 5 megapiksel kamerası, dünyanın en yeni mobil işletimi sistemi olan iOS 4'e sahip olması ise iPhone 4'ün göze çarpan diğer özellikleri arasında yer alıyor.

Bu kadar özelliğin ve yeni teknolojinin ise tabi bedeli de merak konusu. Bir teknoloji marketi 16 GB'lık iPhone 4'ü 8-12 ay taksitle 2778 TL'ye satmaya başladığını ilan etti. Turkcell ve Vodafone'un uygulayacağı fiyat merakla bekleniyor. Fakat hala bir telefon operatörünün iPhone 3GS 16 GB için biçtiği fiyat (kontratlı) 209 TL + [taksit 229 TL*18 ay] iken iPhone 4'ün kontratlı fiyatının müthiş derecede yüksek olacağı açıkça görülmektedir.

iPhone 4 için abone kapma savaşını kimin kazanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Kaybedenin ise telefona ikinci el bir araba parası veren tüketicilerin olacağı muhtemel görünüyor.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Referans - Yarının Habercisi | Küba ekonomisinde değişim 500 bin işsizle başlayacak

Referans - Yarının Habercisi | Küba ekonomisinde değişim 500 bin işsizle başlayacak



Ekonominin yüzde 95'inin devlete ait olduğu Küba'da kökten bir değişim yaklaşıyor. Küresel kriz sürecinde ekonomisi iflasın eşiğine gelen ülkede, yarım milyondan fazla kamu çalışanının işten çıkarılması ve özel sektörde yüzbinlerce kişilik istihdam yaratılmasına çalışılması gündemde. Küba İşçi Federasyonu, önceki gün yaptığı açıklamada zor durumdaki ekonomiye yardımcı olmak için uygulamaya konulacak planla gelecek yıl mart ayı itibariyle yaklaşık yarım milyon kişinin işini kaybedeceğini, ancak toplamda bu sayının 1 milyon olduğunu belirtti. İşten çıkarılanlar, mevcut kısıtlamalar azaltılarak serbest çalışmaya veya yeni özel girişimlere katılmaya özendirilecek. İşçi Federasyonu, Küba devletinin, şişkin maaşlara sahip çalışanları olan ve zarar eden şirketlere, işletmelere ve hizmetlere sahip olmayı sürdüremeyeceğini ve sürdürmemesi gerektiğini belirtti.
Değişimin mimarı Raul Castro
Federasyon, istihdam seçeneklerinin artırılacağını ve devlet dışı istihdam ile serbest çalışmanın genişletileceğini ve gelecek yıllarda binlerce çalışanın bu şekilde işe kavuşacağını duyurdu. Kamu dışında çalışanlar için mevcut kısıtlamalar hafifletilirken, serbest çalışanlar, sosyal güvenlik sistemine girebilecek, banka hesabı açabilecek ve işlerini büyütmek için kredi alabilecekler. Küba'da kuaför, taksi şoförü veya küçük aile lokantalarını işletenler gibi küçük bir azınlık kendi adına çalışıyor. Yapılan son açıklama iflas durumunda olan ekonomiyi daha piyasa odaklı bir hale dönüştürmek için ciddi bir değişim olarak değerlendiriliyor. Küba'nın 5.5 milyon çalışanının yüzde 85'i kamuda istihdam ediliyor. Küba'nın devlet kontrolündeki ekonomisison iki yılda ciddi bir krize girdi. Turizm gelirleri ve Venezüella'dan gelen yardımla ayakta kalmaya çalışan ülke ekonomisinin krize girmesinde temel ihracat hammaddesi nikelin fiyatının düşmesi ve turizm gelirlerinin azalması etkili oldu. Küba ekonomisi 48 yıldır devam eden ABD ambargosundan da ciddi şekilde yara alıyor. Ekonomide gerçekleştirilmesi hedeflenen bu köklü değişimin mimarı ise Küba'nın efsanevi devlet başkanı Fidel Castro'nun kardeşi ve şimdiki Devlet Başkanı Raul Castro. 2006'da başkanlık görevini devralmasıyla birlikte ekonomide değişim gerektiğini dile getirmeye başlayan Raul Castro yıllardır devletin Küba'da yaşamın her alanını sübvanse edemeyeceğini ve ekonomiye katkısı çok az olan işçilerin ücret almayı sürdüremeyeceğini belirtiyordu. Küba'da neredeyse hiç çalışmadan devletten maaş alan 1 milyon Kübalı var. Raul Castro, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmadığına ve insanların çalışmadan yaşamaları alışkanlığının sona erdirilmesi gerektiğine sık sık dikkat çekiyor.
Ayrıca Raul Castro, ağustos ayı başında yaptığı açıklamayla ekonomideki değişim hedefinin haritasını çizdi. Bu açıklamada Castro, hükümetin küçük işletmeler üzerindeki kontrolünü azaltacağını, ihtiyaç fazlası çalışanları işten çıkaracağını ve serbest mesleği teşvik için önemli adımlar atacağını duyurdu. Castro, parlamentoda yaptığı konuşmada, yetkililerin, Küba'nın ekonomik modelini yenileyeceğini, kamu sektöründeki fazla istihdamı azaltacaklarını söyledi. Bu değişim kapsamında işten çıkarılacakların işsiz kalmaması için yeniden eğitilmesi ve atanması gündeme gelecek ve bazı sektörler işçi çıkarmadan muaf olacak. Raul Castro, açıklamasında her beş kamu çalışanından birinin ihtiyaç fazlası olduğunu kaydetti. Öte yandan aynı dönemde açıklama yapan Ekonomi Bakanı Marino Murillo ise kamuya ait bazı berber dükkanlarının çalışanlarına devredilmesi ve kira verirken kendi fiyatlarını belirlemesine izin verilmesiyle ilgili pilot uygulamayı anlattı. Bu tür projelerin ekonominin diğer sektörlerine de yaygınlaştırılacağını söyleyen Murillo, "Devletin belli faaliyetlerden çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama bütünüyle özel mülkiyete izin vermemiz söz konusu olamaz" dedi.
Merkezi planlamaya devam Küba'da hedef ekonomik modeli değiştirmek ancak merkezi planlama uygulamasından vaz geçilmesi düşünülmüyor. Murillo da piyasanın değil sosyalizmin değerlerinin önce geleceğinin garanti edileceğini, sadece bir grup uygulamanın gevşetileceğini belirtmişti. Küba yönetimi, devletin küçük işletmeler üzerindeki kontrolünü azaltmayı, daha fazla Kübalının serbest meslek seçmesine yetki vermeyi ve kamu çalışanlarını daha fazla katkıda bulunmaya zorlamak için yeni vergi yapısı oluşturmayı planlıyor.
Fidel de ekonomiden memnun değil
Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro, geçen hafta yaptığı açıklama ile kardeşi Raul Castro'nun ekonomik reformlarına destek verdi. Amerikan The Atlantic dergisi muhabiri Jeffrey Goldberg'e konuşan Castro, ülkede uygulanan ekonomik modelin artık işlerliğe sahip olmadığını söyledi. Castro, Goldberg'in "Küba'nın ekonomik modelinin, hâlâ diğer ülkelere ihraç edilebilir olduğunu düşünüyor musunuz" sorusuna, "Küba modeli artık bizim için bile işlerliğe sahip değil" yanıtını verdi. Goldberg, internetteki blog sayfasında yazdığı yazıda, Castro'nun, devlet ağırlıklı ekonomik sistemde değişikliklere gereksinim olduğunu dile getirdiğini kaydetti. Ancak hafta başında yeni bir açıklama yapan Fidel Castro söylediklerinin yanlış tercüme edildiğini, kapitalist reformların Küba'da hiçbir zaman işlemeyeceğini belirtti. Goldberg ise Castro'nun neden böyle bir açıklama yaptığını anlamadığını söylemekle yetindi.
PERFORMANSA GÖRE ÜCRET
Küba'da ekonomik faaliyetlerin yüzde 90'ı devlet tarafından yürütülüyor.
Eğitim, sağlık, toplu taşıma gibi hizmetler ücretsiz veriliyor.
Halka ücretsiz konut sağlanıyor, devlet temel gıda gereksinimi için para veriyor.
Maaşlar 20 dolar gibi düşük seviyelerde seyrediyor.
Yaklaşık 1 milyon kişi işini kaybedebilir ama özel sektör ilk etapta yaklaşık 100 bin kişiyi işe alacak.
Hükümet sadece tarım, inşaat, sanayi, yürütme ve eğitim gibi alanlarda eleman istihdam edecek.
İşgücü yapısı ve ücret sistemleri verimliliğe göre düzenlenecek ve performansa göre ücret verilecek.
ESNAFLIK İMKANSIZ GİBİ
Küba'da, çoğu aile yanında çiftçilik yapan, 591 bin özel sektör çalışanı var.
1959 devriminden sonra esnaflık için ilk izin 1990'ların başında çıktı.
Hükümet kayıtlarında 143 bin kişi esnaf olarak sınıflanıyor ve 124 adet iş koluna izin veriliyor.
Bunlar arasında oyuncak tamirciliği, müzik öğretmenliği, marangozluk gibi işler var.
Kendi işini kurmak isteyenler yüksek vergiler, çalışan sayısının sınırlandırılması gibi engellerle karşılaşıyor.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=143755

14 Eylül 2010 Salı

Ücretsiz ve Türkçe Ekonometri Yazılımı

Diger ekonometri yazılımlarına gore kullanımı daha kolay ve Turkce olan bu programı GRETL sitesinden indirebilirsiniz. Gerekli tum bilgileri bu siteden alabilirsiniz. Ayrıca ornek veri setlerini indirip calisabilirsiniz. 


GRETL blog  Ogretim Gorevlisi Cengiz Aytun'un blogundan program ile ilgili aciklamalara ulasabilirsiniz.


PARDUS / GRETL Pardus'un konuyla ilgili sayfasi. 

Referans - Yarının Habercisi | Türkiye ikinci çeyrekte yüzde 10.3 büyüdü

Referans - Yarının Habercisi | Türkiye ikinci çeyrekte yüzde 10.3 büyüdü


Türkiye İstatistik Kurumu, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla 2010 yılı ikinci dönem verilerini açıkladı. TÜİK verilerine göre, Gayrı Safi Milli Hasıla 2010 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 10.3 artış kaydetti. Böylece Türkiye, 2000 yılından bu yana ilk defa iki çeyrek üst üste çift haneli büyüme kaydetmiş oldu. Türkiye ekonomisi 2010 yılının ilk çeyreğinde OECD ülkeleri arasında büyüme rekoru kırarak yüzde 11.7 ile çift haneli büyüme rakamına ulaşmıştı. Öte yandan piyasalar, ikinci çeyrekte büyüme oranının yüzde 9 olmasını bekliyordu.
TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi sabit fiyatlarla 25 milyar 706 milyon TL'lik büyüklüğe ulaştı. Türkiye ekonomisi geçen senenin toplamında yüzde 4.7 gerilemişti. İkinci çeyrekte yaşanan büyümenin motoru inşaat sektörü oldu. Sektör yüzde 21.9 oranında büyürken, imalat sektörü yüzde 15.4, mali sektör ise yüzde 15.2 oranında bir büyüme kaydetti.

12 Eylül 2010 Pazar

Ahkâm kesenler biliyor mu?


1995’te yayımlanan bir akademik çalışmadan alıntıyla başlayayım: “Dalgalı döviz kurları üzerinde, olağanüstü dönemler dışında, makroekonomik değişkenlerin kalıcı ve güçlü etkileri olduğuna dair çok az bulgu var. Bu tür
negatif bulgular döviz kuru hakkında araştırma yapmak için mesleği önemli ölçüde karamsarlığa itti.”
Söz konusu makroekonomik değişkenler enflasyon, faiz haddi, cari işlemler dengesi, gelir düzeyi gibi değişkenler. Farklı bir ifadeyle, Türkiye’de döviz kuru üzerinde durmadan söz söyleyenlerin önemli bir kısmının, döviz kuru şu ya da bu düzeyde olması gerekir dediğinde dayandıkları değişkenler bunlar. Ne diyor bu araştırmacılar? Mesela, cari işlemler açığı ya da enflasyon ile döviz kuru arasında ilişki olduğuna dair bir bulgu yok diyorlar.
Elbette iki araştırmacı söyledi diye böyle olması gerekmiyor. Ama bu tür bulgulardan iktisat yazınında çok var. Bu alanda son yıllarda yazılmış kitaplara şöyle bir göz atıldığında açık bir itiraf hemen gözünüze çarpar. Döviz kurunun nasıl belirlendiğini açıklamaya çalışan kuramların nasıl da başarısız olduklarına dairdir bu itiraf.
2001 yılında yayımlanan bir kitabın birinci bölümünün ilk satırlarında şunlar yazılı:
“Büyük bir bankada döviz piyasasında döviz alım ve satımı yapmaktan sorumlu bir arkadaşımın daveti üzerine çalıştığı yere gittim ve birkaç gün onu izledim. O sıralarda, döviz kurunun nasıl belirlendiği üzerinde doktora tezimi çoktan bitirmiştim ve kendimi bu alanda bir uzman olarak görüyordum.” Devam ediyor:
“Yanılmışım. Arkadaşım, yanında kaldığım her gün ortalama bir milyar dolar tutarında alım satım yaptı. En ufak işlemi 1 milyon dolar, ‘normal’ bir işlemi ise 10 milyon dolar kadardı. Döviz kurlarının makroekonomik değişkenlere bağlı olarak hareket ettiklerine dair inancıma karşın, arkadaşım alım-satım yaparken bu tür haberlerle hiç ilgilenmiyordu.
Bu kitap, arkadaşımın yanına oturduğumda döviz kuru hakkında bildiğimi düşündüklerim ile onun yanında otururken gördüklerim arasındaki büyük fark ile ilgili.”
Döviz kurunun nasıl belirlendiğine dair kuramsal çalışmaların başarısızlığı apaçık ortada iken, Türkiye’de “döviz kuru şu düzeyde olmalıdır” şeklinde hem de ortalığı velveleye verecek şekilde demeçler verilmesi, Merkez Bankası gibi önemli kurumların saygınlığını zedeleme pahasına onların ağır biçimde eleştirilmesi, hadi başka bir sözcük kullanmayayım, bana çok ‘ilginç’ geliyor.
Döviz kuru çok önemli bir değişken. İhracat ve ithalatın önemli belirleyicilerinden biri. 1990’lı yılların başlarından itibaren, çoğu ülkenin uluslararası sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamaları azaltmaları ya da kaldırmaları ile döviz kuru daha da önemli bir değişken haline geldi. Türkiye gibi çok uzun süre yüksek enflasyonla dost olmuş ülkelerde döviz kurunun bu önemi daha da artıyor. Tüketim ve yatırım kararlarını etkiliyor, enflasyonun temel belirleyicilerinden biri oluyor. Günlük konuşmalarda, yazılı ve görüntülü medyada sık sık ele alınıyor, tartışma konusu ediliyor.
Bir süre döviz kuru hakkında yazacağım. Elbette gündem izin verdikçe.
Meraklısına not: İlk alıntı Uluslararası Ekonomi Elkitabı’nın üçüncü cildinde 1995 yılında yayımlanan Frenkel ve Rose adlı iki iktisatçının çalışmasından. Sözünü ettiğim kitap ise, R. Lyons’un MIT yayınlarından 2001’de çıkan ‘Döviz kurlarına mikro yapısal yaklaşım’ adlı kitabı.
 Fatih Özatay-Radikal 12/09/2010

OECD Paper: "The EU Stress Test and Sovereign Debt Exposures"

The EU-wide stress test did not include haircuts for sovereign debt held in the banking books of banks on the grounds that over the 2 years considered default is virtually impossible in the presence of the EFSF [European Financial Stability Facility Special Purpose Vehicle], which is certainly large enough to meet funding needs of the main countries of concern over that period.

The haircuts applied to the trading book in the stress test are shown in the first block of Table 1. The trading book exposures (not reported in the stress test paper) are also shown. 
The EU wide loss from the haircut is around €26. bn. The contribution of the 5 countries where most of the market focus has been (Greece, Portugal, Ireland, Italy and Spain) is only €14.4bn.
A different picture emerges when we consider the banking book. First it is important to note that the EU banking book sovereign exposures are very much larger than those of the trading book—around 83% of the total. If the same haircuts are applied to these exposures the loss amounts to €139bn, or 12% of the Tier 1 capital of the EU banks at the end of 2009 (and €165bn and over 14% of Tier 1 if trading book losses are added in). The haircuts of the 5 countries of market focus amount to €75.8bn in the banking book, and €90.2bn if the trading book amount is added in. This is around 8% of EU Tier 1 capital of stress tested banks.
...  
This study has shown that most of the sovereign debt is held on the banking books of banks, whereas the EU stress test only considered their small trading book exposures. Sovereign debt held in the banking book cannot be ignored however. First, individual bank failures would see latent losses on the trading book realized, a fact that creditors and equity investors need to take into account. Second, and more importantly, the market is not prepared to give a zero probability to debt restructurings beyond the period of the stress test and/or the period after which the role of the EFSF SPV comes to an end. The main reasons for this are: the very large job ahead for fiscal consolidation in a period of weak economic growth; and the apparent difficulty of achieving structural/competitiveness reforms in some countries in a short period of time. The paper also showed that excessively exposed banks in principle can reduce their exposure by not re-financing maturing sovereign debt, with the government funding gap being met instead by the SPVThis would have the effect of transferring sovereign risk from the bank concerned to the public sector.
What happens in less than 2 years when the European Financial Stability Facility Special Purpose Vehicle is no longer providing funding?

http://www.calculatedriskblog.com/2010/09/oecd-paper-eu-stress-test-and-sovereign.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed:+CalculatedRisk+(Calculated+Risk)&utm_content=Google+International

9 Eylül 2010 Perşembe

Toward Basel III: Total Tier 1 and Tier 2 Capital Ratio to Be Set at 16%

The Basel Committee on Banking Supervision, composed of banking regulators from most industrialized countries, issues non-binding recommendations with the intent of harmonizing international capital and liquidity requirements to prevent regulatory arbitrage. The Basel I capital requirements introduced a single risk weight for all types of assets at 8%. This led to inefficiencies as riskier portfolios carried the same risk weight as safer portfolios. Basel II introduced differentiated risk weights and the three pillars: Pillar 1, minimum capital requirements (target at an average 8% including operational risk charge); pillar 2, supervisory review process with stress tests; and pillar 3, market discipline via disclosure. The main drawback of Basel II is the pro-cyclicality introduced by lower risk weights in good times and higher risk weights as asset and equity valuations deteriorate. Basel III aims at addressing these shortcomings by introducing countercyclical, dynamic loan loss provisioning based on expected losses and forcing banks to raise more and higher quality capital. On July 26, 2010, central bank governors and heads of supervision reached a broad agreement on the overall design of the capital and liquidity reform package. On September 6, 2010, news was leaked that the Tier 1 and Tier 2 capital ratio would be raised from its current level of 8% to 16%, although that number can be relaxed when the economy is performing poorly.


http://www.roubini.com/critical-issues/49613.php

8 Eylül 2010 Çarşamba

İşsizlere iş bulmaya "koçlar" geliyor

Türkiye'nin "resmi işsizler"inin sayısı 2 milyon 800 binden fazla. İşsizlerin 1 milyon 690 bininin kayıtlı olduğu İŞKUR ise yeni bir uygulama başlatıyor.

Artık işsize iş koçu ("coach"u) ile hizmet verilecek. Uygulamanın ayrıntılarını İŞKUR Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal Biçerli NTV'ye anlattı.
3 milyona yakın işsizden 106 bini, bu yılın ilk yarısında İŞKUR aracılığıyla işe girdi. Toplam işsiz sayısının yanında bu rakam çok düşük. Hal böyle olunca İŞKUR, 23 milyon kişilik emek piyasası içinde çalışan sayısını artırmak için yeni stratejiler geliştirdi.
Yaşama geçirilecek uygulamaların önemlilerinden biri de "iş koçları". İşsizlere danışmanlık yaparak onların "profil"ini çıkaracak olan iş koçları, Ankara dışındaki 15 büyükşehirde çalışmaya başlayacak.
İşsize yönelik bireysel manada segmentasyon yapılacak, yani işsiz bir ayrıma tabi tutulacak. İşsizin ne tür bir işsiz olduğu, basit yönlendirmeyle iş bulabilecek bir kişi mi yoksa bir danışmanlık hizmetiyle bu işi yapabilecek biri mi olduğu anlaşılacak.     
İŞKUR'un iş koçları için hazırlıkları büyük ölçüde tamamlandı. Şeker Bayramı'nın hemen ardından iş koçlarının alım yöntemi ve sayısı belirlenecek.
İş koçları İŞKUR şubelerinde görev yapacak. İş koçlarının randevuyla çalışması planlanıyor. 7 bine yakın iş koçu ilk etapta çalışmaya başlayacak. Her iş koçu, 300 ila 400 işsize danışmanlık yapacak.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25129800/

Hayat, Ege ve Akdeniz'de güzel

Türkiye'de hayat pahalılığı Batı'dan Doğu'ya doğru kayıyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki ailelerin beş yıl önceye göre hayatları daha pahalı. Ailelerin bütçelerinden en büyük payı ayırdığı 10 temel harcama kaleminin 5 yıllık fiyat seyrine bakıldığında bu illerde gıda, elektrik, su ve eğitim gibi temel ihtiyaçlar gelişmiş illerden daha fazla zam gördü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) fiyat artışlarını gösteren endeksleri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, Türkiye'de fiyatların en hızlı arttığı kent Kayseri. Türkiye'de fiyatlar 5 yılda ortalama yüzde 51 yükselirken, Kayseri'de bu oran yüzde 57,5'i buldu.
G.Antep ve Diyarbakır önde
Gaziantep, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Muş, Bitlis, Hakkâri, Kars ve Ardahan da yine Türkiye ortalamasının üzerinde fiyat artışı yaşayan illerin başında geliyor. Yine Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki illerde yaşayanlar da 5 yılda ortalamanın üzerinde fiyat artışıyla karşılaştı. Ege ve Akdeniz bölgesindeki illerse bu beş yıllık süreçte hayatın en az pahalandığı yerler. Antalya, Isparta ve Burdur, Türkiye'de en az fiyat artışının olduğu illerin ilk sırasında bulunuyor. Üç büyük il içinde İzmir'se yüzde 47,5'le yine en düşük fiyat artışının olduğu il durumunda.
Ailelerin yaşamlarını sürdürmek için vazgeçemeyeceği 10 temel harcama kalemine bakıldığında ise özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaşayanların hayatının son 5 yılda daha da ağırlaştığı görülüyor. Üstelik bu illerdeki zamların hızı, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük kentlerin çok üzerinde.
 
Gıdada Kayseri başı çekiyor
Temel harcama grubunun başında gelen gıda fiyatları Kayseri, Van, Muş, Bitlis ve Hakkâri'de bir hayli yükseldi. Beş yıl sonunda bu illerdeki artış yüzde 72,5'i buldu. Gıdada Türkiye ortalaması ise yüzde 66,3 düzeyinde. Kira artışı da yine dikkat çekici bir değişim gösteriyor. Genelde gelişmiş kentlerde kira artış hızı Anadolu kentlerini daima geride bırakırken son beş yılda bu tablo da tersine döndü. Kirada en yüksek artış yaşayan iller Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Yalova. Buralardaki kira artışı yüzde 100'ü aşıyor. Bu denli yüksek kira artışında deprem sonrası konut ihtiyacının tam anlamıyla kapatılamamasının payı büyük. Ayrıca toplu konut yapımı da bu illerde düşük düzeyde. Yine Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaraş kira artışında Türkiye rekoru kıran iller listesinin üst sıralarında. Türkiye'de kira artışının en düşük yaşandığı yerler de Akdeniz Bölgesi'nde. Antalya, Isparta ve Burdur yüzde 59,1 ile kira artışında ortalamanın altında kaldı.
Suda liderlik Diyarbakır'ın. Uzun yıllar İstanbul su zammında liderliği kimseye kaptırmamıştı. Oysa geçen beş yılın sonunda bu rekor da Güneydoğu illerine gitti. Şanlıurfa ve Diyarbakırlının kullandığı suyun fiyatı beş yıl sonunda yüzde 111 gibi oldukça yüksek bir artış gösterdi. Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir gibi Orta Anadolu illeri de suyun en fazla pahalandığı yerler. En düşük su zammı ise yüzde 26 ile Zonguldak, Karabük ve Bartın'da. Su gibi temel harcama kalemlerinden olan elektrik zammında da yine Doğu ve Güneydoğu başı çekiyor. Van, Muş, Bitlis, Hakkâri beş yılın sonunda elektrik fiyatlarında yüzde 90 zam gördü. Dikkat çekici bir sonuç ise aynı bölgede yer alan Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt'in yüzde 64 ile elektriğin en az zamlandığı iller olması.
 
İÇKİ ZAMMI DOĞU'DA REKOR KIRDI
Alkollü içki ve sigara fiyatlarına beş yıl boyunca oldukça yüksek zamlar geldi. Türkiye ortalaması yüzde 66,3 düzeyinde. Ancak Doğu ve Güneydoğu illerinde içki fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Bu illerde, Batı illerinin çok üzerinde zamlar yapıldı. Zam oranı yüzde 111'lere kadar ulaşıyor. İçkiye en düşük zamlar ise Trakya, İstanbul, Ankara ve Antalya'da oldu.
 
ŞIRNAK GİYİMDE UCUZLUĞU GÖRDÜ
Doğu'daki yüksek fiyat artışlarında en dikkat çekici kalem, giyim eşyasında görülüyor. Diğer tüm zorunlu harcamalar bir hayli yüksek oranlı zamlanırken, Batman, Şırnak, Siirt ve Mardin'de giyim fiyatları son beş yılda artmak bir yana geriledi. Türkiye'de giyim eşyalarının fiyatının gerilediği tek bölge de bu oldu. Bu illerde giyim fiyatı yüzde 12,2 oranında düştü.
 
EN HIZLI PAHALANAN İL KAYSERİ
Beş yıllık genel fiyat artışları dikkate alındığında, Türkiye'de bir il özellikle dikkat çekiyor. Son yıllarda sanayileşmede de büyük atağa kalkan Kayseri, hayat pahalılığı hızından Türkiye liderliğine oturdu. Türkiye genelindeki ortalama fiyat artışı yüzde 51 düzeyindeyken, Kayseri'de fiyatlar yüzde 57,5 gibi oldukça yüksek bir düzeyde arttı.


http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=143609&KTG_KOD=285

7 Eylül 2010 Salı

FEAR THE BOOM AND BUST - Hayek vs Keynes


Fear the Boom and Bust from EconStories.tv on Vimeo.

KNOW THE STORY

In Fear the Boom and Bust, John Maynard Keynes and F. A. Hayek, two of the great economists of the 20th century, come back to life to attend an economics conference on the economic crisis. Before the conference begins, and at the insistence of Lord Keynes, they go out for a night on the town and sing about why there's a "boom and bust" cycle in modern economies and good reason to fear it.


SING ALONG




We’ve been going back and forth for a century
[Keynes] I want to steer markets,
[Hayek] I want them set free
There’s a boom and bust cycle and good reason to fear it
[Hayek] Blame low interest rates.
[Keynes] No… it’s the animal spirits
[Keynes Sings:]
John Maynard Keynes, wrote the book on modern macro
The man you need when the economy’s off track, [whoa]
Depression, recession now your question’s in session
Have a seat and I’ll school you in one simple lesson
BOOM, 1929 the big crash
We didn’t bounce back—economy’s in the trash
Persistent unemployment, the result of sticky wages
Waiting for recovery? Seriously? That’s outrageous!
I had a real plan any fool can understand
The advice, real simple—boost aggregate demand!
C, I, G, all together gets to Y
Make sure the total’s growing, watch the economy fly
We’ve been going back and forth for a century
[Keynes] I want to steer markets,
[Hayek] I want them set free
There’s a boom and bust cycle and good reason to fear it
[Hayek] Blame low interest rates.
[Keynes] No… it’s the animal spirits
You see it’s all about spending, hear the register cha-ching
Circular flow, the dough is everything
So if that flow is getting low, doesn’t matter the reason
We need more government spending, now it’s stimulus season
So forget about saving, get it straight out of your head
Like I said, in the long run—we’re all dead
Savings is destruction, that’s the paradox of thrift
Don’t keep money in your pocket, or that growth will never lift…
because…
Business is driven by the animal spirits
The bull and the bear, and there’s reason to fear its
Effects on capital investment, income and growth
That’s why the state should fill the gap with stimulus both…
The monetary and the fiscal, they’re equally correct
Public works, digging ditches, war has the same effect
Even a broken window helps the glass man have some wealth
The multiplier driving higher the economy’s health
And if the Central Bank’s interest rate policy tanks
A liquidity trap, that new money’s stuck in the banks!
Deficits could be the cure, you been looking for
Let the spending soar, now that you know the score
My General Theory’s made quite an impression
[a revolution] I transformed the econ profession
You know me, modesty, still I’m taking a bow
Say it loud, say it proud, we’re all Keynesians now
We’ve been goin’ back n forth for a century
[Keynes] I want to steer markets,
[Hayek] I want them set free
There’s a boom and bust cycle and good reason to fear it
[Keynes] I made my case, Freddie H
Listen up , Can you hear it?
Hayek sings:
I’ll begin in broad strokes, just like my friend Keynes
His theory conceals the mechanics of change,
That simple equation, too much aggregation
Ignores human action and motivation
And yet it continues as a justification
For bailouts and payoffs by pols with machinations
You provide them with cover to sell us a free lunch
Then all that we’re left with is debt, and a bunch
If you’re living high on that cheap credit hog
Don’t look for cure from the hair of the dog
Real savings come first if you want to invest
The market coordinates time with interest
Your focus on spending is pushing on thread
In the long run, my friend, it’s your theory that’s dead
So sorry there, buddy, if that sounds like invective
Prepare to get schooled in my Austrian perspective
We’ve been going back and forth for a century
[Keynes] I want to steer markets,
[Hayek] I want them set free
There’s a boom and bust cycle and good reason to fear it
[Hayek] Blame low interest rates.
[Keynes] No… it’s the animal spirits
The place you should study isn’t the bust
It’s the boom that should make you feel leery, that’s the thrust
Of my theory, the capital structure is key.
Malinvestments wreck the economy
The boom gets started with an expansion of credit
The Fed sets rates low, are you starting to get it?
That new money is confused for real loanable funds
But it’s just inflation that’s driving the ones
Who invest in new projects like housing construction
The boom plants the seeds for its future destruction
The savings aren’t real, consumption’s up too
And the grasping for resources reveals there’s too few
So the boom turns to bust as the interest rates rise
With the costs of production, price signals were lies
The boom was a binge that’s a matter of fact
Now its devalued capital that makes up the slack.
Whether it’s the late twenties or two thousand and five
Booming bad investments, seems like they’d thrive
You must save to invest, don’t use the printing press
Or a bust will surely follow, an economy depressed
Your so-called “stimulus” will make things even worse
It’s just more of the same, more incentives perversed
And that credit crunch ain’t a liquidity trap
Just a broke banking system, I’m done, that’s a wrap.
We’ve been goin’ back n forth for a century
[Keynes] I want to steer markets,
[Hayek] I want them set free
There’s a boom and bust cycle and good reason to fear it
[Hayek] Blame low interest rates.
[Keynes] No it’s the animal spirits

“The ideas of economists and political philosophers, both when they are right and when they are wrong, are more powerful than is commonly understood. Indeed the world is ruled by little else. Practical men, who believe themselves to be quite exempt from any intellectual influence, are usually the slaves of some defunct economist.”
John Maynard KeynesThe General Theory of Employment, Interest and Money

“The curious task of economics is to demonstrate to men how little they really know about what they imagine they can design.”
F A HayekThe Fatal Conceit

Writeen by:
John Papola & Russ Roberts

House Prices and Stress Tests

House Prices and Stress Tests

The following graph shows the two bank stress test scenarios compared to the Case-Shiller Composite 10 Index.

Stress Test House PricesClick on graph for larger image in new window.

The heavy government support for house prices has kept prices well above the baseline scenario. But is this good news?

With prices higher than projected, banks have taken fewer write downs than originally expected - and many homeowners have been able to refinance into Fannie and Freddie (or FHA insured) loans putting the future risk on the taxpayer. This is good news for the banks.

However, since prices are still too high in many areas, the market has not cleared and there is still too much inventory. Until the excess inventory is absorbed, there will be little new construction and few construction related jobs - and the recovery will remain sluggish.

http://www.calculatedriskblog.com/2010/09/house-prices-and-stress-tests.html

Free shop'larda alışveriş limiti artırıldı

      Free Shop mağazalarında alışveriş limitleri daha önce düşürülmüştü. Fakat daha sonra Free Shop firma sahipleri bu duruma itiraz etmiş, limit artırımı istemişlerdi. Aksi takdirde zararlarının karşılanmasını talep etmişlerdi. Firma sahiplerinin beklediği karar açıklandı ve Free Shop'larda dünden itibaren alışveriş limitleri artırıldı. Haberin detayı ise şöyle: 

    

TAV Havalimanları Holding bünyesindeki ATÜ'nün Genel Müdürü Ersan Arcan, yeni düzenlemelerin Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından yayımlanan bir genelge ile duyurulduğunu söyledi.
Yeni düzenlemenin gerekli yazışmaların yapılmasının ardından birkaç gün içinde uygulamaya geçeceğini söyleyen Arcan, bu konudaki yolcu şikayetlerinin de azalacağını ifade etti.
Haberturk'ün haberine göre, yeni düzenleme ile 2 kartonda 400 sigara alınabiliyorken, yeni uygulama ile bu rakam 600'e çıkacak. Parfümdeki limit 600 ml'den 1,000 ml'ye, çikolatada ise 1 kilogramdan 2 kilograma yükseltildi.
İçkilerde yüzde 22'nin üzerindeki alkol seviyesi için 1 litreden, 1 litre artı 2 adete yükselirken, yüzde 22 altı içki için limit 2 litreden 3 litreye çıkarıldı.
          http://www.ntvmsnbc.com/id/25129644/ 

6 Eylül 2010 Pazartesi

Rising Double Dip Risk


Chances of Double-Dip Now Over 40%: Roubini The chances of a double-dip recession are now more than 40 percent and policymakers have options to stimulate the economy, Nouriel Roubini of Roubini Global Economics told CNBC Thursday.
Visit msnbc.com for breaking news, world news, and news about the economy